Askerî kariyerinin büyük çoğunluğunu Osmanlı ülkesinin çeşitli topraklarında stratejik düzeyde gayrinizami harp doktrininde geçiren Süleyman Askerî Bey, oldukça başarılı ve kabiliyetli bir kurmaydı. 1905 yılında Harbiye Mektebi’nden mezun olduktan sonra Üçüncü Ordu’ya bağlı Manastır’a atandı. Komitecilik faaliyetleri ve İttihad Terraki hareketine de burada bağlandı. 1905’ten 1912’ye kadar Balkanlarda komita savaşları verdi. Mustafa Kemal, Enver Bey’ler ile birlikte Trablusgarp’a giderek yerel aşiretleri örgütleyerek gerilla harekâtı gerçekleştirilmesine öncülük etti.
Balkan Harbi’nin kaybedilmesinden sonra Sırbistan, Arnavutluk ve Yunanistan’da birçok gayrinizami harp operasyonları idare etti. Bu ülkelerin içindeki Teşkilatı Mahsusa üyelerini kullanarak operasyonlar yapan Süleyman Askerî Bey, Bulgarlarla işbirliği yaparak Sırbistan içerisindeki birçok stratejik köprü ve tesisi imha ederek birçok başarı elde etmişti. Birinci Balkan Savaşı’ndan sonra Yunan-Bulgar gerginliğinden istifade ederek bağımsız bir Trakya Cumhuriyeti (Garbi Trakya Hükümet-i Müstakilesi) kurdu. Aynı dönemde Teşkilatı Mahsusa’nın da fiili lideri oldu.
Trablusgarp taktiği Irak’ta tumadı
Irak Cephesi’nde İngilizlerin art arda gelen başarıları sonrasında Bağdat, Genelkurmay’dan yardım istemesi üzerine Enver Paşa’da çok güvendiği Süleyman Askerî Bey’i Irak Havalisi Genel Kumandanı olarak cepheye atadı. Trablusgarp’ta Balkanlarda başarılı gerilla faaliyetleri yürüten Süleyman Askerî Bey için Irak cephesi, gayrinizami harbin uygulanması için en uygun cephelerden biriydi. Ayrıca Irak’ta daha önce görev yaptığı için bölgeyi iyi tanıyordu.

Süleyman Askerî Bey, Irak cephesine özel maiyeti ve ismini Osman Gazi’den alan 6 bölüklü seçkin taburu Osmancık’ı da yanında Bağdat’a getirdi. (10 Aralık 1914) Yıldırım hızıyla Irak’ın güneyine yayılmış birliklerin hepsini bir araya getiren Süleyman Askerî Bey’in stratejisi, İngiliz kuvvetlerini Kurna yakınlarında karşılayıp, orduyu aşiret güçleri ile de birleştirerek İngilizler’i imha etmekti. Ayrıca kendisi selefi gibi Bağdat’ta karargâh kurmayıp bizzat cephe hattına giderek en ön saflarda emir-komutayı üstlendi.
İngilizler Rota’da Ağır Yenilgi Aldılar
20 Ocak 1915’te İngilizleri Rota’da ağır yenilgiye uğrattı. Ancak Türk mevzilerinin kuvvetini anlamak için İngilizlerin yaptığı bir keşif taarruzu esnasında ağır yaralandı. Zübeyir Muharebesi olarak kayıtlara geçen bu çatışmada Süleyman Askerî Bey yaralı olmasına rağmen büyük bir soğukkanlılık ile savaşı sedye üzerinde komuta etmeyi sürdürdü.
Kazanılan başarının ardından, kurmaylarının tüm ısrarlarına rağmen kendisi cephe gerisine gitmeyi reddetti. Muharebeleri yine ön cepheden yönetecekti.

12 Nisan 1915; Cephe Taarruzu
Genelkurmay’ın Irak Cephesi’ne yaptığı takviyeler ile (35. Tümen ve seçkin iki taburlu İstanbul İtfaiye Alayı) Süleyman Askerî Bey, ingilizlere kesin bir darbe vurmak istiyordu. Irak cephesini inceleyen Türk ve İngiliz askerî tarihçiler ve araştırmacılara göre bu kararında biraz aceleci davrandı. Yapı itibariyle de serinkanlı biri olarak tanınan Süleyman Askerî Bey’in kendisine güveni tamdı ve belki de fazla iyimserdi.
Bu şartlar altında Osmanlı birlikleri 12 Nisan’da (1915) dört büyük koldan cephe taarruzuna kalktı. Taaruz Türk askerînin büyük cesaret ve fedakârlıklarıyla gün boyu sürdürüldüyse de İngilizlerin ağır top ateşleri altında ezildi. Birliklerini çadırında seyde üzerinde komuta eden Süleyman Askerî Bey taarruzda ısrar ederek gece boyunca İngiliz hatlarının zorlanmasını istedi. Bununla birlikte çok güvenilen aşiret birlikleri muharebeye girmeyip çatışmanın sonucunu bekliyordu.

İngilizlerin Karşı Taarruzu
Osmanlı birliklerinin şaşırtma taarruzları başarılı olmadı ve İngilizlerin aldıkları takviye kuvvetler ile 13 Nisan sabahı başlattıkları karşı taarruza Osmanlı birlikleri direnç göstermedi. 14 Nisan günü düzensiz halde ricat etmek zorunda kalan birliklere aşiret güçleri de saldırıp askerleri soyup, yağmaladılar. Bu manzarayı görüp dehşete düşen Süleyman Askerî Bey, yenilgiyi bir gurur meselesi yaparak çadırında silahıyla hayatına son verdi.
Süleyman Askerî Bey nerede hata yaptı?
Trablusgarp’ta başarılı olan strateji Irak’ta neden tutmamıştı? Bunun birden fazla sebebi vardı. Öncelikle Trablusgarp direnişinde halk desteği sağlanmış, Osmanlı subayları ile halk milisleri sıkı işbirliği altında çatışmışlardı. Ancak Irak’ta halk desteği sağlanamadığı gayrinizami harp stratejisinin tutma şansı çok azdı. Irak halkı sabırla savaşı izleyip kazanana göre tavır almayı bekleyecekti. Ayrıca aşiret kuvvetleri de ikili oynuyor, onlar da güç dengelerine göre tavır alıyorlardı.
Gözardı edilen bir diğer neden de disiplinli İngiliz birliklerinin İtalyanlara benzemiyor oluşuydu. İyi ikmal edilen, disiplinli, sağlam lojistik desteğine sahip Irak’ta modern konvansiyonel bir güç halindeki İngilizlere karşı gayri nizami harbin pek de başarılı olamayacağı açıktı.
Ebedi İstirahatgah
Türk askerî tarihinde Harp Okulu’nun yetiştirdiği fevkalade meziyetlere sahip bir kurmayın Irak topraklarındaki ebedi istirahatgahı, Türk ordusunun sonsuza dek yıkılmayacak istihkâmlarından biridir. Süleyman Askerî Bey, vatanı için ölümü bilerek ve isteyerek karşılamış, canını feda etmiştir…
Kaynakça ve ileri okuma:
Birinci Dünya Harbi’nde Türk Harbi İran – Irak Cephesi 1914 – 1918, C 3, Ks. 2, Genelkurmay Başkanlığı
Irak Cephesi’nden Burma’y Savaşın ve Esaretin Günlüğü, Taşköprülü Mehmet Efendi, İş Bankası Kültür Yayınları
Kut Almış Ordunun Zaferi, Erhan Çifci, Timaş
Kûtulamâre zaferi 1916, Muzaffer Albayrak-Vahdettin Engin, Yeditepe
Online Kaynaklar
Sülyeman Askeri Bey’in Hayatı Askerî Faaliyetler, MSÜ Atasaren